Röportaj

Oya PARDAK: “İşime Aşk İle Bağlıyım”

Bir Kadın Bir Erkek

Röportaj: Erkan Sevinç | [email protected]

Böyle diyor Oya Pardak… Gerçekten öyle de… Sadece birine değil, mesleğe, doğaya aşıksan, her alanda başarılı olabiliyorsun.. Oya Pardak hayalindeki mesleğin tahsilini yapan şanslı bir kadın olarak değerlendirilebilir. Oysa o her yaptığı işi “oya gibi” işleyen biri. Ona gerek yazılı, gerekse görsel medyada haber programlarından aşinasınız. Son on yıldır farklı bir kulvarda, halkla ilişkiler mesleğinde koşan Pardak çalıştığı ajansta herkesin alamadığı işleri almasıyla tanınırken şimdilerde kendi PR Ajansı’nı da kurmuş durumda. 90’ların başında Sky TV’de yaptığım “Her Şeyden Önce Sağlık “programına yaptığı röportajlarla renk katan Pardak ile işten aşka keyifli bir sohbet…

oya pardak, izmir pr şirketi, erkan sevinç ile röportaj, megaplus dergisi 38. sayı

Gazetecilikle başladın, halkla ilişkilerle devam ediyorsun…

Son on yıldır PR ile uğraşıyordum. Bağlı olduğum ajansta birçok firmanın basın ve halkla ilişkiler işini yürütüyordum. Son yıllarda aklımda böyle bir hayal vardı, neden kendi işimin patronu olmuyorum şeklinde. Ve zamanı geldiğini düşünerek şirketi kurdum. Gazetecilik mesleğindeki kısıtlamalar bizleri PR işine itti. Bu konuda kendimi geliştirmekte ayrı bir heyecan oldu.

Başa dönelim. Gazetecilik yıllarına…

Gazetecilik çocukluk hayalimdi. Hep haberci olmak istedim. Ve İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’ne girmem ile birlikte hayallerim yavaş yavaş gerçekleşmeye başladı. Gazetecilik okurken Türkiye’de yeni yeni televizyonlar açılmaya başladı. Okula girdiğimizde tek kanal varken mezun olduğumuzda Türkiye yeni kanallarla tanışmaya başlamıştı. Hürriyet Gazetesinde stajımın ardından okurken İzmir’de Türkiye’nin ilk yerel kanalı SKY TV’de çalışmaya başladım.  Özel haber, haber programları ile mesleğimde kendimi geliştirdim. Meslek hayatımda Show TV İzmir Temsilcisi olmakla hayatımda yeni bir sayfa açıldı. Reha Muhtar’ın ekibinde uzun yıllar Show Haber’de çalıştım. O yıllar meslek hayatımın en güzel yıllarıydı. Daha sonra Star Haber’de görev yaptım. Heyecanı seviyorum; mesleğimle örtüşüyor… Gazetecilik ve TV haberciliği en sevdiğim alan. Okulda halkla ilişkiler de okumuştuk ve o da bizim uzmanlık alanımızdı. Madalyonun diğer tarafı halkla ilişkilere döndüğümde iki mesleği bir yerde birleştirmiş oldum.

oya pardak, izmir pr şirketi, erkan sevinç ile röportaj, megaplus dergisi 38. sayı

Cevval bir muhabirdin…

Hem de korkuları olan. Her zaman haberin içindeydik. Hiçbir zaman masa başı habercilik yapmadım. Bir bayan muhabir olarak tatbikatlardan patlamalara, büyük deprem facialarından polis baskınlarına pek çok sıcak haberde yıllarca görev yaptım. Korkularımızın mesleğimizin önüne geçmesine izin vermedik. Her sıcak olayın içinde yer aldık, tarihe tanıklık ettik.  Kardak krizi gibi mesela… Bizler ustalarımızdan haberciliği öğrenebilme şansını bulmuş şanslı bir nesildik. Tabi şimdi her şey çok farklı.

Gazetecilik mesleğinde son yıllarda kadın gazeteciler çıksa da erkekler hep ön planda. Ama halkla ilişkilerde hep kadınlar. Erkeklerin esamesi okunmuyor nerdeyse…

Bir kadın olarak her iki mesleğimi çok sevdim. Tabii gazetecilik çok zor. Hele ki masa başında değilseniz. Televizyonda da ekran önünde görünüyorsunuz ama ekranın arkası, mutfağı çok zor. Kızımın doğumuna kadar saat mefhumum hiç olmadı. Haberden habere koşup durdum. PR kadın mesleği gibi görünüyor ama ikisinin de farklı boyutları olduğunu düşünüyorum. Sadece kadın olmak, güzel giyinmek, güzel görünmek PR mesleği için yeterli olamaz. Artık insanlar birikim, strateji, yön gösterecek kişilerle çalışmak istiyorlar. Kadın ya da erkek, fark etmez. Görsellik tabii ki önemli. Biz kadınların görselliği ve duyguları yüksek kişiler olmamız her iki meslekte de avantaj. Çünkü habercilikte de, PR’da da herkesin gördüğünden farklı bir enstantaneyi yakalamak çok önemli. Tabi ki zor şartlarda da görev yaptık. Ama işime ve kendime saygımdan dolayı ekran önünde ve haberde görüntüme bakımıma hep özen gösterdim. PR işinde de karşımdakini müşteri olarak görmeyip kendi işim gibi görüyor en iyisini yapmaya çalışıyorum. İşleri de erkek veya kadın işi olarak etiketlemiyorum. İşini iyi yapan dürüst yapan firmaları doğru başarılara taşıyanlar başarılı oluyor. Erkek ya da kadın işi yapanın iyi olması gerekir.

oya pardak, izmir pr şirketi, erkan sevinç ile röportaj, megaplus dergisi 38. sayı

Halkla ilişkiler firmaları çok fazla. Bu sende bir kaygı yaratıyor mu?

Gazeteciliğimde son yıllarımı İstanbul medyasında çalışarak geçirdim. O dönemde de İzmir İstanbul ayırmadan yaptığım işlerin iyi olmasına baktım, özen gösterdim. PR’da da öyle. Bir İzmirli PR’cı olarak İstanbul’dan iş almak benim için zor olmayacak. Tabii sektörde çok şirket var ama biz butik çalışıyoruz. Müşterilerin bizi tercih etmesinde bir ayrıcalık oluyor. Aksine İzmir ve bölgeden markaları İstanbul ve Türkiye’ye taşımak, büyüme yolculuklarında beraber yol arkadaşlığı yapmak çok daha keyifli. Hiç öyle bir kaygım yok. İzmir’den tüm Türkiye’ye çok daha başarılı işler yapacağımıza inanıyorum. İzmir’de böyle bir potansiyel var. Buradaki işleri İstanbul’a, oradaki işleri buraya taşımak adına da benim gibi işini iyi yapan İzmirli şirketler önde olacaktır.

Her iki mesleğin saat kavramı olmayan meslekler. Bu da aile yapısını ayakta tutmak için çok zor olmalı.

Bizler mesleğimizle evliyiz. Mesleğimiz bir yaşam biçimi. Tatile gidildiğinde bile bir olayı haberleştiren ya da bir etkinliğe gittiğinde yeni şeyleri not alan bir meslek. Çok yoğun. Herkes bizim dünyamızı çok renkli görüyor ama arka planı var. Yoğunluk özel yaşamda zorluklar getiriyor; mesleğin cilveleri diyebiliriz.

oya pardak, izmir pr şirketi, erkan sevinç ile röportaj, megaplus dergisi 38. sayı

Yorgunluğunu nasıl atıyorsun?

Gezerek. Seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi, keşfetmeyi çok seviyorum. Gördüğüm yerler nefes almamı sağlıyor. Doğanın içinde olmak bana huzur veriyor. Tam bir doğa tutkunuyum. Şehirdeki beton yığınından uzakta, doğanın güzelliği ve sakinliği bana ilham veriyor.

Alışveriş de bir terapi olmalı…

Kesinlikle. Alışverişi çok seviyorum. Ne kadar şanslıyım ki uzun yıllardır İzmir Optimum AVM ve şimdi de Hilltown Karşıyaka AVM’nin PR işlerini yürütüyorum.  Alışveriş merkezlerindeki ışığı, dükkanları, etkinlikleri seviyorum. Özellikle kıyafet, ayakkabı, çanta ve kozmetiğe ilgim var. Ama en çok ayakkabı alıyorum. Çok abartılı olmayan takılara ve saatlere de ilgim büyük.

oya pardak, izmir hilltown pr şirketi, erkan sevinç ile röportaj, megaplus dergisi 38. sayı

Güzel fotoğraf da çekiyorsun. Var mı bir sergi projesi?

Evet, fotoğrafları değerlendiriyorum. Bir sergi düşüncem var. Gerek iş gerek özel seyahatlerim için gittiğim yerlerde özellikle çocuk yüzlerini çekiyorum. Her coğrafyanın çocukları yaşadıkları kültürün izlerini yüzlerinde taşıyorlar. İlk hayalim  “Anadolu’da Çocuk Olmak” konulu fotoğraf sergisini açmak. Bunun için fotoğraf çekmeye devam ediyorum.

oya pardak, izmir pr şirketi, erkan sevinç ile röportaj, megaplus dergisi 38. sayı

Ve yemek?

Sevdiğim şeyleri soruyorsun sürekli. Evet yemek yemeyi çok seviyorum. Tercihim balık ve İzmir mezeleri.

Seni özgürlüğüne düşkün, arkadaş canlısı, sevgi dolu biri olarak tanıyorum.

Kova burcumun özellikleri işte.

Aşk maşk?

Hayat iki kişiliktir. Aşk her zaman önemli benim için. Aşksız yaşanmaz. Aşk bir hazine. Onu bulanlar şanslı. Benim çok geniş bir ailem ve canım kadar sevdiğim bir kızım var. Hayatı seviyorum. Hayatın “Aşk” konusunda da beni bir mükafatlandıracağına inanıyorum.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu