Nihan Ergin Tanerler
Owner / Broker – Startkey Life
Gayrimenkul / Mavişehir
İletişim: 0(232) 344 1 888
Belki pek çoğunuz tanıyor ama ben bu sayımızda sizleri, tasarımı yaşam biçimi olarak gören ve projelere yaşayan-yaşatan mekanlar tasarlamayı hedefleyerek başlayan bir mimarla tanıştırmak isterim. İçmimar ALP ESİN ile, portföyümdeki değerli bir isim vasıtasıyla tanıştım. Mavi Şehir Kırlangıç Sitesi’ndeki evlerini projelendiren mimarıyla bizi buluşturan ZAFER KARABULUT’a teşekkür ediyorum.
Bir İç Mimarın gözüyle tasarım sürecini konuştuk Alp Bey’le. Keyifle okuyunuz.
Alp bey İzmir’de tanınan bir mimarsınız? Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Teşekkürler. İzmir Özel Tevfik Fikret Lisesi ve Ankara Bilkent İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümü mezunuyum. 2002 yılında İzmir Alsancak’ta tasarım ve uygulama ofisimiz olan Alp Esin İç Mimarlık olarak faaliyete başlamış ve bünyesinde donanımlı Mimar ve İç Mimar ekip arkadaşlarımızla bugüne kadar geldik diyebilirim.
Genel olarak yeniliklere açık, yaşamı tüm zorluklarına rağmen seven yeni yaşam biçimlerini tasarlamaktan keyif alan sosyal biriyim.
Mekanları baştan yaratmak nasıl bir duygu?
Heyecan verici. İlk aklıma gelen duygu heyecan oldu. Şöyle ki; bizler için her yeni proje, yeni bir başlangıç demektir. Yeni hayatlar yeni hayaller ile karşılaşırız, yaşam biçimlerinin içine girip mekanı kullanıcısı ile birlikte paylaşıp alışkanlıkları doğrultusunda yeni bir yön vermeyi hedefleriz. Bazen de bu alışkanlıkları yıkar yenisini planlarız. Tasarımlarımızda biçimden ziyade fonksiyonel estetiğe önem veririz. Kişiye özel ergonomik olmasını tercih ederiz. Bu kurgu ile yola çıkar çıktığımız yolun sonundaki ortak mutluluğu birlikte paylaşırız.
Sizce Başarının sırrı nerede?
Bizim işimizde başarı tek başına olmaz ve tek başına taşıyamazsınız. Biz bir ekibiz ve iyi bir ekibiz. Tasarım aşaması bizim için çok önemli bir süreç, çok fazla iş kalemi ve detayla ilgileniriz. Aslında güzellik ayrıntıda gizlidir. Bütün bunları sabırla ele alırız ve her seferinde farklı sonuçlar elde eder, yeni deneyimler ediniriz. Tasarım süreci her ne kadar keyifli geçse de uygulama aşaması biraz zor ve streslidir. Zamanla yarışıyor olmak da ayrı bir dinamizm katar. Bütün bu aşamaların sonunda tasarladığımız bir mekanın uygulanabilirliğini görüp teslim etmek ve o tasarımın artık hayat bulması, yaşanan bir mekan olmasıyla birlikte yaşatan bir mekan olması hali bizi bir sonraki projeler için besler ve güçlendirir.
İzmir’in emlak sektöründeki gelişimi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
İzmir doğumlu biri olarak İzmir’in her geçen gün geliştiğini görmek beni mutlu ediyor. İzmir eski bir şehirdir, zamanla çarpık yapılaşmanın artmasıyla karışık bir şehir haline geldi demek yanlış olmaz. Kentsel dönüşüm bu çehreyi düzeltmeyi hedefliyor bu oldukça önemli. Bir yandan baktığımızda oluşan yeni yaşam konseptleri mahalle ve sokak kültüründen uzaklaştırıyor gibi görünse de, aslında çok daha kaliteli, güvenlikli ve özellikli yaşam alanları olarak yaşayıcısına hizmet sunuyor. Mavi Şehir bu anlamda çok iyi bir örnek.
Türkiye ve ekonomisi hakkında görüşleriniz neler?
Türkiye gelişmekte olan bir ülke, coğrafi konumu gereği çok da zengin bir ülke. Gerek alt yapısıyla, gerek üretime ve üreticiye verdiği destek ile büyümeyi hedefleyen bir ülke. Çok fazla genç nüfusumuz var ve bu da geleceğimiz için bizi umutlandırıyor. Bir ülkenin geleceğine ve gençlerine yatırım yapmasının çağdaş eğitim, tasarım, arge, bilim ve teknoloji ile ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bunların yanı sıra sanat ve edebiyatla beslenerek zaman içerisinde verimli, üretken, girişimci bir ülke olacağımıza inancım sonsuz.
İş dışında sizi hayata en çok motive eden şey nedir?
Ben işini çok severek yapan biriyim. Tasarım benim sanatım ve yaşam biçimim olarak hayatımın her noktasında varlığını sürdürür aslında. Her an, her yerde işimleyim diyebilirim. Yine de bazen kendinizi çok fazla ayrıntının içinde kaybolmuş hissedebilirsiniz. Bunca zorlu yolculuğun arasında kısa molalar vermek herkes gibi bana da çok iyi gelir. Ailem ile birlikte geçirdiğim vakit benim için çok kıymetlidir. Gitmek istediğim yola devam edebilmemi sağlayan yegane varlığım ailemdir.
Feza – Zafer Karabulut evi tasarım sürecini anlatır mısınız?
Mavi Şehir’de bulunan evlerinde sanatla iç içe bir hayat süren Karabulut Ailesiyle çalışmak bizim için çok keyifliydi. Antika ve plastik sanatlara olan merakları ile zaman içinde iyi bir koleksiyon oluşturan Karabulut Ailesi için tasarladığımız konutun tüm detaylarını birlikte değerlendirdik. Kalite ve estetiğin ön planda tutulduğu, sanatın günlük hayatın içine dahil edildiği yaşamlarına farklı bir pencereden bakmaya çalıştık. Ortaya kişilikli, her daim güncel kalabilecek klasik çizgiler ile modern renk ve detayların bir araya getirildiği, özenli çalışılmış, sıcak bir konut çıktı. Uygulamada özenli çalışması, işçiliği ve vizyonu ile Klasik mobilya Zefer bey, tamamlayıcı olarak zevkli ürünleri ile Dorya Home bize destek verdi.