Eyvah Bağırsağım Sızdırıyor
Uzman Diyetisyen Burcu Dilek Demir
Tel: 0232 403 04 06 / 0544 415 75 15
Alsancak / İzmir
Instagram: dietchi_official
Facebook: dietchii
www.izmirbeslenmeuzmani.com
Sevgili Megaplus okuyucuları yenilikleri takip ettiğinizi biliyorum ve sizlere şimdi çok revaçta olan bir konudan bahsetmek istiyorum.
Son zamanlarda kilo alış oranlarında ciddi bir artış olduğunun, kilo vermedeki zorluğun, haşimato tiroidi, insülin direnci, polikistik over, vitiligo, felibit, ms, migren, romatizma hastalılarındaki ciddi yükselmenin farkındasınızdır diye düşünüyorum. Bu hastalıkların takibinde olan biz uzmanlar ise durumun gittiği feci tabloyu görmekteyiz. Bilim insanları ve klinisyenler olarak nereye doğru gittiğimizin farkındaydık ama önlem almak konusunda yetersizdik. Ancak artık elimizde harika veriler var ve yüzde yüz çözüm olmasa da ilerleme kaydettik.
Biraz önce telaffuz ettiğim hastalıkları otoimmun hastalıklar olarak değerlendirilebiliriz. Başlangıcı bilinmeyen, çözümü olmayan, gitgide ilerleyen, yaşam kalitesini düşüren, vücudu yoran, halsiz bırakan, depresif olmanıza sebep olan ve ne yazık ki bir süre sonra çoklu otoimmün hastalık olarak bir kişide bir kaç hastalık şeklinde devam eden bu rahatsızlıkların büyük çoğunluğunun bağırsak ve sindirim kökenli, enzim yetersizlikleri ve besin kaynaklı olduğu ispatlanmaya başlandı.
Sızdıran bağırsak nedir?
Bağırsağımızın iç zarı, içindeki yapıyı dışarı sızdırmayan özel bir dokudur ve bu dokunun üstünde villus dediğimiz tüysü yapılar vardır. Bağırsağımızın iç yüzüne zarar veren bazı maddeler (alkol, sigara, glüten, mideden sindirilemeden geçen besinler, ilaçlar, zayıflama çayları, stres vs.) bu bariyerin zarar görmesine neden olarak bağırsağın içindeki artıkların, bakterilerin, besin maddelerinin bağırsağın dışına sızmasına sebep olur. Buna sızdıran bağırsak diyebiliriz.
Bağırsağınızın dışına sızan bakteriler ve besin moleküllerinin ne zararı var?
Dokuda olmaması gereken bir yapı varsa, vücudumuz alarm haline geçerek bağışıklık sistemi hücrelerini ve savaşçılarını o dokuya göndermeye başlıyor ve vücutta bir savaş başlıyor. Bu da enerji kaynaklarımızın harcanmasına, yorgunluğa, vitamin mineral yetersizliklerine sebep olarak zincirleme problemler yaratıyor. Tiroid dokusunda olursa haşimato, eklemlerde olursa romatizma, bağ dokusunda olursa felibit gibi isimler alıyor.
Hal böyle olunca da ikinci beyin bağırsak, mikrobiyata probiyotikler gibi konular oldukça gündemde ve bunun üzerine yazılan kitaplar raflarda çok satanlar listesinde kendine yer buluyor. Bu durum ilerlediğimizi gösterse de çok ciddi bazı problemler doğurmakta ve bilinçsizce yapılan bağırsak tedavileri, karaciğer detoksları, biliçsiz yapılan bitki tedavileri ve merdivenaltı probiyotik kullanımları gözümüzü korkutuyor.
Sevgili okurlar, artık uyanalım. Bu iş böyle yapılmamalı.
Sızdıran bağırsak probleminde neler yapılmalı?
Öncelikle bu bir tedavi sürecidir. Bu tedavide bağırsağın iç zarının onarılması hedeflenmektedir. Diğer yan hastalıklarınızla beraber tedavi programınız oluşturulmalıdır. Sıkıntılı durumlar oluşmaması için uzman kontrolünde olmak şarttır.
Beslenmede yeni yaklaşım eliminasyon uygulamaktır ancak bu eliminasyon tamamen özel uygulanması gereken bir protokoldür ve tecrübeli uzmanlar tarafından sıkı takiple yapılmalıdır.
Bu yüzden bu konuyla ilgili verilecek ipuçları aldatıcı olacaktır.
Size sızdırmayan bir bağırsak, sağlam çalışan bir mide, dengeli hormonlar ve net bakış sağlayan bir beyin diliyorum…