Ege’nin 700 Yıllık Şirin Köyü; Birgi
Fotoğraflar: Esat Erçetingöz
Bozdağlar’ın serin yamaçlarında yemyeşil bir coğrafya içerisinde gizlenmiş Birgi, asırlık çınar ve ceviz ağaçlarının arasından görülebilen yüksek taş duvarlı, alaturka kiremitli, ahşap pencereli evleri ile gidilesi, görülesi şirin bir köyümüz.
İzmir‘e 110 km uzaklıktaki Ödemiş’e bağlı bir köy olan Birgi, yemyeşil dokusuyla saklı kalmış tarihi ve kültürel bir hazine gibi.
3000 nüfuslu küçük bir köy olan Birgi’nin tarihi milattan önce iki binli yıllara kadar uzanıyor. Frigler, Persler, Bergama Krallığı, Bizanslılar, Romalılar, Aydınoğulları ve daha sonrasında ise Osmanlılar’a bağlı olarak günümüze kadar gelmiş Birgi’ye her medeniyet kendinden izler bırakmış.
Ünlü gezgin İbn-i Batuta, 1332’de Anadolu’yu gezmeye başlar ve yolu yaz mevsiminde Birgi’ye de düşer. Birgi Sultanı Aydınoğlu Mehmet Beyle birlikte kaldıkları Bozdağ yaylasından kente dönüşlerini şöyle anlatır:
“Hükümdar şehre girince biz de arkasından, sarayın kapısına kadar onunla birlikte ilerledik. Orada müderris efendiyle beraber medreseye yöneldik ama Sultan bizi çağırtıp saraya gelmemizi emretti. Büyük kapıdan geçip sarayın girişine yanaştığımızda karşımızda yirmi kadar hizmetçi gördük. Çıktığımız uzun merdiven bitince, ortasında havuz bulunan muhteşem bir salona girdik. Havuzun kenarlarında ağzından su akan tunç aslan heykelleri vardı. Salon çevresi, üzerleri kumaş döşeli sedirlerle kaplanmıştı…”
Bugün belki Birgi’de böyle bir görkem kalmadı ama yaklaşık 700 yıllık eski kent, günümüzde görenleri kendisine hayran bıraktıracak kadar güzel evlere sahip.