Nihan Ergin Tanerler
Owner / Broker – Startkey Life
Gayrimenkul / Mavişehir
İletişim: 0(232) 344 1 888
İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Burçin Önder bu ay konuğum olarak İzmir’deki gayrimenkul sektörünün dinamiklerini değiştiren gelişmeleri anlattı.
Yılda ortalama aldığın 120,000 üzerinde göç ile 4.5 milyona yaklaşan nüfusun ile sana ne oldu böyle…
17. yüzyıldan bu yana kilit lokasyonu ile bir ticaretin merkezi olan İzmir bugün il düzeyinde yapılan hesaplamalarda gayri safi yurtiçi hasılada en yüksek payı alan 3. şehir.
Aslında her şey Washington DC’de bulunan kar amacı gütmeyen bir kamu politikası kuruluşu olan Brookings Enstitüsü tarafından 2014 yılında yayınlanan raporda Dünyanın En Hızlı Büyüyen 10 Metropolitan Bölgesinden biri seçilmesiyle başladı. Hatta daha da ileri gidelim o raporda İzmir, dünyanın en hızlı büyüyen 2. metropolü seçildi.
2018 yılı, 3. çeyreğinde yayınlanan Küresel Konut Şehirleri Endeksi raporunda ise, konut fiyatlarındaki artış sırlamasında dünya üzerindeki 150 şehir içerisinde İzmir 13. sırada! 7. sırada Hong-Kong, 10. sırada Amsterdam var, siz düşünün gerisini! Miami 71. sırada, New York 95. sırada! Düşünün!
2019 yılı Ocak ayında hedonik konuk fiyat endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul’da yüzde 0,96 oranında azalış, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 1,20 ve 5,52 oranlarında artış gösterdi. Hedonik Konut Fiyat Endeksi de nedir diye sorarsanız: konutların gözlemlenebilen özelliklerinin sabit tutulması ve kalite artışından arındırılmış fiyat değişim etkisini yansıtabilmek amacıyla Merkez Bankası tarafından geliştirilen bir endeks. Yani çok önemli bir gösterge.
İzmir yaşadığı iç göç ile çok gündemde, özellikle de beyaz yakalı göçü ile çokça değer kazanan Narlıdere, Urla, Güzelbahçe gibi ilçelerinden konut satış fiyatları yaşanan artışlar İzmirlileri oldukça şaşırtmış durumda. En çok konut satışı yapılan ilçelerin başında Buca ve Karşıyaka geliyor. Metrekare fiyatları dikkate alındığında ise İzmir, İstanbul’dan sonra ikinci sırada. İzmir, Gayrimenkule zaten yatırım yapmayı seven İzmirlilerin güzünü güldürmeye devam ediyor bir taraftan da şaşırtıyor.
Peki İzmir’de neler oluyor? Neden tercih ediliyor? Küresel şirketlerin bölgedeki yatırımları arttığı için mi beyaz yakalı göçü alıyor, yoksa 40lı yaşlardaki nitelikli beyaz yakalılar İzmir’i tercih ettiği için mi kurumsal göç de artıyor?
İzmir-İstanbul otoyol projesi ile kısalan mesafeler mi sebep oluyor?
Yoksa Ankara- İzmir arasındaki yolculuğun süresini düşürecek proje mi?
Yoksa İzmir merkezden çevre bölgelere çok kolay ulaşım mı?
Ya da artan eğitim olanakları ile İzmir’in adeta “eğitim kenti”ne dönüşmesi mi?
Yazlık ve kışlık olarak kullanılabilecek alanların genişliği mi?
Ya da Adnan Menderes Havalimanından artan yurtdışı direkt uçuşlar mı?
Ya da sıcak ve ılıman iklimi ile yıllık 16 derece olan ortalama sıcaklık mı?
Yaşanan kurumsal göç ile artan hizmet kalitesi mi?
Ya da 30 dakikada ulaşılan Sakız Adası mı?
Ya da bunların tamamı mı?
Tüm gelişmelerin İzmir’deki gayrimenkul sektörünün dinamiklerini değiştirdiği ve dönüştürdüğü kesin, geleneksel yöntemler ile portföy alınamayacağı, satışı bırakın kiralama bile yapılamayacağı ortada. Gayrimenkul danışmanlığını ek iş, hobi olarak görenlerin ise İzmir gayrimenkul sektöründe tutunamayacağı ise kanıtlanmış durumda.
Artan rezidans ve ofis projeleri zaten ezberi bozmuş durumdalar.
Tüm gayrimenkul danışmanlarına, brokerlarına, proje satış ofislerine, lüks konut çalışan gayrimenkul uzmanlarına ya da sadece ticari çalışan uzmanlara tek bir tavsiyemiz olur: hızla giden trene bu durakta binmeleri, zira bu son durak olabilir. E o zaman hepimize kolay gelsin!
