Yaşam

NE OLDU BİZE?

Hayal Atölyesi Düşler Kampanyası - HALE GÖKALPSEZER

HALE GÖKALPSEZER

Hayal Atölyesi Düşler Kumpanyası

Biz bir heves “Sanata Evet” kapsamında konser vermek üzere Akhisar’a binbir zorluk aşarak giderken, konservatuvarda iki küçük yeteneğin, heyecan içinde dizleri birbirine vururken, kültür merkezinin kapısı önünde bizi patlamış mısır kokusu karşıladı. “Acaba sinemaya mı geldik” diye düşünürken,  yörenin ileri gelenlerinin “popcorn” yiyen çocukları ile izlediğimiz konser sonrası, TOBAV olarak önemli görevlerimizden birinin canlı performansa gösterilmesi gereken hassasiyetin nedenlerinin, ivedilikle anlatılması olduğuna karar vermiştim. Yönetim Kurulu ile paylaştığımda, herkesin bundan muzdarip olduğunu görmek anlatılmaz bir histi ve birbirimizi yüreklendirdik.

Hani “biz sanata hayır mı diyoruz” diyenler var ya, eksik olmasınlar, sormak gerekiyor; “Herkes evet diyorsa neden böyleyiz?”

Cumhuriyet kazanımı olan “Sanata Saygı” tam gelişip alana yayılırken ne oldu ki bize?

Ne oldu da konsere cep telefonumuzu kapatmadan girip,

pet şişeyi çıtırdatmaktan çekinmeyip,

konser esnasında salona geç girip,

bir de fırsat bu fırsat diyerek en öndeki boş yere salına salına yürüdükten sonra,

canlı yayınlanmak üzere konserimiz kayda alınırken, program sarmadı diye canımız istediği anda yerimizden kalkıp, salına salına kapıyı çarpıp dışarı çıkıyoruz?

Soruyorum, ne oldu bize?

Canımız isteyince istediğimiz yerde alkışlamayı çok da umursamadan yapabiliyoruz. Şekilsel zarafetimizi sorgulayamıyorum bile; onlar genç, ne dilerse giyerler… Sözüm meclisten dışarı -hele ki MEGAPLUS okurları için- ama itiraf edin hiç mi rahatsız olmadınız müziğin ritmine kapılmışken, konserin ortasında, geç kalmış, bulduğu ilk yere oturması gerekirken, dizlerinize sürte sürte ille de yerime oturacağım diyen birileri olmadı mı hayatınızda?

Belki de onlara uygun bir anı yakalayıp şöyle demelisiniz; “Yerinize oturmak için konser arasını ya da yeriniz çok kolayda ise alkış arasını bekleseydiniz keşke. Ha, içeri girmek için eğer geç kaldı iseniz, kesinlikle alkışı beklemeliydiniz; size daha çok yakışırdı.”

Peki izlediğiniz bir tiyatro oyununda bazen sahnede sergilenenden kopup yüzleri ekran ışığından aydınlanan o tuhaf tiplere gözünüzün takıldığı olmadı mı hiç?

Ben en çok neye rastlıyorum bu ara biliyor musunuz? Yaptığı canlı yayını, kayıttan tekrar izleyenlere… Hani ne demek gerekir bilemiyorum, sahnede bir önceki çaldığı partiye eşlik eden sıradan biri var nasılsa…  Artık cep telefonunu açık unutma vakalarından hiç bahsetmeyeceğim. Yıllar önce büyük bir konserde, sevgili Gürer Aykal, çalan cep telefonu yüzünden orkestrayı durdurmuş, çok da yerinde bir konuşma yapmıştı tüm zarifliği ile…

Söylemeden edemeyeceğim bir anım da Genco Erkal’dan; flaşlı çekim yapan zatlar için oyunu bir anda durdurmuş, hepimizi şok eden hayata dair bir iki replikten sonra oyuna kaldığı yerden devam etmişti büyük sanatçı. Ama reva mıydı bu yıllardır seyircisine itinayla davranan kıymetli sanat insanına? Mecbur mu bunu çekmeye? Hem de bu yüzyılda? Pes demiştim o gün!

Bu satırları okurken aklınıza niceleri geliyor değil mi? Siz de anlatın, anlatmalısınız… “Sanata Evet” demen bir anlamı da bu davranış biçimlerinden rahatsız olmak işte. Yavrularımızı biraz estetik kurallara göre yetiştirmek. Keşke gösteri salonları olan o pahallı okullar en azından bir çeyrek kuyruklu bir piyano alıp, klasik müzik dinletileri pratikle bu kuralları yaşama katsalar, sıkmadan, bunaltmadan farkındalık yaratsalar. TOBAV bu konserleri gönüllü olarak düzenlemeye hazır. Keşke her öğretmen hangi branştan olursa olsun bir iki kelimeyle değinse bu konulara. Keşke sanat hepimizin derdi olsa. Kırmadan, üzmeden, hissettirmeden uyarsak ihtiyaç sahiplerini, gülümseyerek hatırlatsak değerleri…

Yine, çok güzel hayaller kurdum. Dünya griden renklendi düşlerimde. Olsun, olanaksız değil hiç bir şey. Yılgınlık olmaz Cumhuriyet Kadını’nda. 96’dan gün aldıysak nice yüzyıllarda yaşayacak tüm çabalar. Hiçbir şey boşuna değil.

Sanata Evet, Yaşasın Cumhuriyet!

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu