Lagada deyince: PASSAS
Kısacık bir deniz yolculuğu ile ulaşıverdiğimiz Sakız Adası’na giden herkesin iyi bildiği PASSAS’ta Giorgos Passas ile lezzetler üzerine konuştuk. Tavernaya gelen Türkleri büyük bir dostlukla karşılayan Giorgos tam “Komşunun Oğlu”. Güler yüzlü ve misafirperver.
İnanç Andaş: Merhaba. Bizi artık iyi tanıyorsunuz.
Giorgos Passas: Elbette, sizi Sakız’dan tanıyorum. MegaPlus’ın İzmir’in tanınmış dergisi olduğunu biliyorum.
İnanç Andaş: Ne kadar zamandır bu restoranı işletiyorsunuz?
Giorgos Passas: Restoranımızın 60.yılı. Ben burada üçüncü jenerasyonum. 15 yaşında büyük babamın yanında çalışmaya başlamıştım.
İnanç Andaş: Passas Ailesi neden restoran açmak için Lagada’yı seçti?
Giorgos Passas: Lagada dinlenmek ve kafayı rahatlatmak için en uygun yer. Bir kez buraya geldiniz mi doğanın rahatlatıcı enerjisini içinizde hissedersiniz. Etrafta bolca ağacın olduğu, doğal küçük bir liman, yelkenlilerin, küçük motorların uğrak yeri. Özellikle adanın en güzel deniz ürünleri burada.
İnanç Andaş: Okuyucularımız için restoranınızda neleri tercih etmeliler?
Giorgos Passas: Bizim restoran deniz ürünleri ile tanınır. Taze balık, makarna ile ıstakoz, taze kalamar kızartma veya ızgarası, ızgara ahtapot, sirkeyle ile haşlanmış ahtapot, karidesimiz; tüm çeşitleri güzeldir. Özellikle de kış ayları için balık çorbası!
İnanç Andaş: Özel pişirme teknikleriniz var mı?
Giorgos Passas: Kalamarı Türk usulü gibi parçalar halinde kesip kızartmıyoruz; bütün olarak servis ediyoruz. Çok meşhur bir tekniğimiz var ahtapot konusunda; ızgarasını yapmadan önce, ahtapotu kuruması için güneşe bırakıyoruz. Yarım gün kadar güneşte kuruyan ahtapotun üzerindeki sert kısmı çekerek alıyoruz. En güzel eti elde ettikten sonra ızgarasını yapıyoruz. Yani kaynatmıyoruz. Bu yöntemle daha sert ve tuzlu oluyor ama denizin tadı ve ahtapotun kendi suyu yediğiniz deniz ürünün içine geçiyor. Tamamen bize özel bir teknik bu.
İnanç Andaş: Restoranınız ne zaman açık ve buraya gelmek için sizce en doğru zaman hangisi?
Giorgos Passas: Restoranımız her zaman açıktır, kapanmaz. Sadece yeni yıl gecesi ve Paskalya’dan önceki gece kapalıyız. Çünkü o günlerde aile yemeğimizi yaparız. On iki ay buranın keyfini çıkartabilirsiniz. Ama Ağustos ayında daha bir başka olur Lagada. Ay daha büyük olur ve denize kırmızı renkte yakamoz vurur.
İnanç Andaş: Misafirleriniz genellikle nerelerden geliyor?
Giorgos Passas: Yerli halk burayı iyi bilir. Atina ve Selanik’ten gelenlerimiz çoktur. Turistlerin çoğu Türkiye, Çeşme, İzmir, İstanbul, Ankara, Hollanda, Norveç, Fransa, İtalya’dan geliyor. Türk misafirlerimle yaklaşık 10 yıldır çok güzel arkadaşlıklar kuruyoruz.
İnanç Andaş: Peki ya İzmir? İzmir hakkında ne düşünüyorsunuz?
Giorgos Passas: İlk kez 2010’da İzmir’e gittim ve o zamandan beri yılda 5 kereden daha fazla İzmir’de oluyorum. Her yıl İzmir’de yapılan Travel Turkey’e Fuarına geliyorum. İzmir’in kalbimde ayrı bir yeri var. Alaçatı, Karşıyaka, Alsancak ve Urla’da arkadaşlarımla buluşup balık yemek çok güzel.