Hadi gidelim… “Ela Pame”nin adı bile yeni yerlere gitmeye teşvik ediyor.
Geçtiğimiz ay FromtheSea ürünlerini Mykonos’la buluşturan Ela Pame, hem Mykonos hem de FromtheSea için “tam da zamanı” diyor. Seçil Arıcı imzalı çanta, takı ve saç aksesuarlarının adına yakışır şekilde en güzel deniz kentleriyle buluşması konusunda heyecanlı bir proje üreten Ela Pame Turizm’in kurucusu Ebrucan Kahraman’a Mykonos’u, Seçil Arıcı’ya FromtheSea’yi sorduk.
- “Mykonos Eylül’de başka” diyorsunuz Ebrucan Kahraman, neden?
- Çünkü yaz ayları Mykonos ve aslında bütün Yunanistan için çok yoğun. Eylül ise gerçekten tatil yapmak, dinlenmek, adadan bir şeyler alabilmek adına daha uygun bir dönem. Curcunanın azaldığı ve maddi olarak da daha ekonomik bir zaman.
- Bir Yunan adasına gitmek isteyen bir yolcu olarak Ela Pame’ye gelseniz, ne söylerlerse Mykonos’a gitmeye ikna olursunuz?
- Bundan 3-4 sene önce Mykonos dendiğinde insanlarda oluşan algı, gençlerin partilediği, dejenere bir yer olduğu yönündeydi. Ama aslında öyle değil, Mykonos aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir ada. Romantikse romantik, gece hayatıysa gece hayatı, huzursa huzur, her şeyi sunan bir Yunan Adası aslında… Ayrıca o kadar turist almasına karşın Yunan özünü de kaybetmeyen bir ada Mykonos. Bu çok önemli. Mesela gece hayatında genellikle Mykonos ve İbiza karşılaştırılır. Oysa İbiza İspanyol kültürünü kaybetmiş durumda, Mykonos’ta ise durum öyle değil; Yunan kültürü de hala yaşıyor bu adada. İstanbullular adayı çok önceden keşfetti ve yaşadılar. İzmirliler ise henüz yeteri kadar rağbet göstermiyor bu güzel adaya.
- Diğer Yunan Adalarından en belirgin farkı ne?
- Diğer adalara kıyasla, ekonomik olarak biraz daha yüksek segmentte olan bir ada. Ama çalışılacak özel bir programla uygun hale getirilebilir. Nasıl? Uygun pansiyon, uygun araç, uygun yemek noktaları gibi.
- Peki, Mykonos minimum kaç günde gezilir?
- En az 3 gece konaklama olmalı. Bizim Samos’tan geçişli 2 adayı da ziyaret edebileceğiniz bazı paketlerimiz var. Samos üzerinden gemi ile Mykonos’a gitmek 4 saat sürüyor. 16.00’da feribota biniyorsunuz, 20.00’de Mykonos’ta oluyorsunuz. 2-3 gece de Mykonos’ta geçiriyorsun. Hem maddi olarak daha uygun, hem de iki ada görmüş oluyorsunuz. Eylülde kişi başı 250-300 euro gibi uygun fiyatlı turlarımız oluyor.
Mykonos İzmirliler tarafından çok iyi bilinen, isim olarak çok iyi tanınan bir ada ama aynı zamanda gitmeye korkulan bir ada. Ben insanlara bu adaya nasıl gidebileceklerini, aslında sandıkları kadar zor olmadığını, bu adayı uygun fiyatlara da yaşayabileceklerini göstermek istiyorum.
- FromtheSea ürünlerinin Mykanos’a transferini sağlayan acentesin. Sen nasıl düşledin bunu?
- Konsept olarak denizin olduğu her yere deniz kabuğu olur gibi bir düşünce var ama öyle değil. Ürünlere baktığınızda ne kadar elit olduğunu görüyorsunuz ve bu Mykonos’a çok uyuyor. “Bu tasarımları Mykonos kaldırır” diye düşündüm. Sanki o tasarımlar Mykonos için yapılmış gibiydi… Dolayısıyla olabilecek tek adaydı. Elitliğiyle, kalitesiyle, seçkin ve seçenekli oluşuyla en uygun yer bana göre Mykonos’tu.
SEÇİL ARICI
Kısaca kendini tanıtır mısın?
19 yıldır İzmir’de mücevher sektöründeyim. Uluslararası şirketlerde tasarım ve üretim müdürlüğü, lokal şirketlerde satış işi yaptım. Asıl işim pırlanta eksperliği ve toptan pırlanta satışının takımlarında yer aldım. Son dört yıldır ise İzmir’de kendi ofisimde çalışıyorum. Hem toptan, hem de perakende çalışıyorum. Şu anda da amacım İzmir’in ruhu ile tasarladığımız takıları ve yeni marka ve yeni yolculuğumuz olan FromtheSea ürünlerini dünyaya açmak… Mykonos bunun ilk ayağı oldu.
Seçil, neden Mykonos’u seçtin?
Her şeyden önce ada çok uluslararası bir topluluğu barındırıyor. İstediğin her şeyi sunan ve insana seçim şansı tanıyan bir ada. Doğa, tabiat, ağaç belki çok fazla bulamayabilirsin ama görebileceğin en güzel gün batımına tanıklık edersin… Mutlaka bir değirmenin altında yakalaman gereken bir gün batımı var her akşam. O trafiğin içinde koşarak oraya gitmeye çalışıyorsun.
Senin takılarında da Mykonos gibi çok seçenek var mı?
Evet, çok fazla seçenek var. Adayı da anlatan seçenekler var. Romantik, bohem, ada ruhunu yansıtan seçenekler sunuyorum. Çünkü ada da bana bu seçenekleri sunuyor. Adada Scorpions’a gittiğinde çuvallar giyip sabaha kadar beach party yapabiliyorsun, Namos’a gittiğinde Mariah Carey’le birlikte dans edebiliyorsun, sınıf farkı yok. Bu çok güzel… Benim yakalayabileceğim, Ege’ye ait uluslar arası en yakın bölge burası. Bu adada sadece Yunan Adası ruhu yok; burası herkesin kendi ruhundan bir şey kattığı bir ada. Bu sebeple de herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir yer Mykonos.
Bu pencereden bana ürünleri anlatır mısın?
Ürünler hem “bohem”, hem “exclusive” olarak ayrılsa da adanın ruhunda sabahlara kadar beachlerde partilemek de var. Dolayısıyla ürün grubumda bu tarza uygun kıyafetlere yönelik deniz kabuklarından oluşan aksesuarlar, halhallar var. Adanın türkuaz renginden gerçek türkuaz taşlardan oluşan ve tamamen el yapımı olan halhallar mesela… Deniz kabuklarından bilezikler, küpeler, saç takıları var. Bunlar 925 ayar gümüş üzerine yapılmış ürünler. Şu an deneme aşamasında olduğu için sadece gümüş çalıştık. Gelen dönüşler üzerine 2020 yazı için hazırlayacağımız tasarımlarda 14 ayar altın da kullanacağız. Ama temelde hep deniz kabukları olacak.
“Exclusive” alanda da yine denizden gelen inciyi yansıtan, incilerden oluşan bir çanta koleksiyonumuz var. Sapından göz göz olan her yerine kadar inci taneli… Ve deniz mavisini en çok yansıtan ve Ege’de her iki tarafın da vakıf olduğu her renk göz boncuğunu kullandığımız göz boncuğu serimiz de var.
