Yaşam

Çamlıbel’de Bir Anka Kuşu; AYŞIN AKSU

Yeşil bir vadiden Edremit Körfezi’ne bakan Kaz Dağları’nda bir köy Çamlıbel. Halkının çoğunluğunun geçimi zeytincilik olan, sakin ve samimi bir Kuzey Ege Köyü. Saf doğası ve manevi değerleriyle de kendisine varanı sevgiyle sarıyor. Tarihi Bizans dönemine kadar uzanan bu köyün evleri eskiden tahta baraka şeklinde yapıldığı için 1972 yılına kadar adı Tahtaköy’müş ama sonra dokusuna çok uygun olan Çamlıbel adını almış.

Tuncel Kurtiz'in mezarının bulunduğu Çamlıbel köyünde Ayşın Aksu'nun Anka Atölyesi

Son dönemlerde keşfedilmesiyle pansiyon ve otellerin sayısı artsa da, doğallığını korumaya devam ederek, yeşil ve tertemiz bir doğaya sahip Çamlıbel. Sessiz ve huzur dolu bir konaklama için doğru seçenek olan köyün bilinirliği, değerli sanatçı Tuncel Kurtiz’in mezarının burada yer almasından sonra artmış. Hafta içi ya da sonu pek çok kişi sanatçının mezarını ziyaret etmek için Çamlıbel’e geliyor. Bu durum tam da Kurtiz’in vasiyetini aslında: “Ben ölünce beni Çamlıbel’e gömün ki benim de köye bir katkım olsun” demiş çünkü.

Tuncel Kurtiz'in mezarının bulunduğu Çamlıbel köyünde Ayşın Aksu'nun Anka Atölyesi

Köyün hemen girişinde yer alan mezarlığın önünden geçiyor ve Çamlıbel’e giriyorsunuz. İşte de tam da o girişte, hemen solda Nayle Antik Kahve’nin yanında Anka Atölye. Yani Anka Kuşu Ayşın Aksu’nun birbirinden güzel ürünleriyle dolu, minik bire bir atölyelerin de yapıldığı, harika bir dükkan. Sabahın erkencecik saatinde kapılarını açan ve gün boyu eli ve yüreği durmayan bir kadının önce kendisini, sonra çevresini ve yaşadığı yeri keyiflendirmesinin başlangıç noktası. 2018 yılının Mart ayından beri #camlıbeldesanatvar değil sadece; #camlıbeldeayşınvar.

Her şey sigarayı bırakınca başladı

2010 yılında sigarayı bırakınca başlıyor Ayşın Aksu’nun hikayesi. Tam 45 yaşındayken hayatında ilk defa eline iğne iplik almış. Sigarayı bırakınca elinde boşluk hissetmiş ve o boşluğu doldurmak için bir kursa başlayıp nakış öğrenmiş. Onun organizasyon kabiliyetini gören hocalarına şimdilerde küratörlük denilen desteği vermiş. Görüşleri güzel, zevkleri ince, üstelik insan ilişkilerinde çok başarılı. Çünkü kalple yaklaşıyor herkese ve empati yapmayı da çok iyi biliyor. Sadece kendisi için çalışmıyor, öğrenmekten ve paylaşmaktan vazgeçmiyor.

Tuncel Kurtiz'in mezarının bulunduğu Çamlıbel köyünde Ayşın Aksu'nun Anka Atölyesi

İstanbul’dan Güre’ye

“İstanbul’dan göç etme kararı alıp Güre’nin Fener mevkiine geldik. İlk bir buçuk sene her şey güzel gidiyordu. Sonra hiç beklemediğim anda, beklenmedik bir şekilde eşimle yolları ayırmak durumunda kaldık. İlk ay öyle mi yapsam böyle mi yapsam diye dolaşırken eşimle her yeri gezmiş olmamıza rağmen Çamlıbel’e hiç gelmemiştik. İlk önce halamı buraya defnettik. Sonra Çamlıbel beni çağırdı. Şu anda halam Çamlıbel mezarlığında Tuncel Kurtiz’le aynı mezarlıkta yatıyor.”

Tuncel Kurtiz’in köye çok katkısı olduğunu belirtiyor Ayşın Aksu ve ekliyor; “Tuncel Kurtiz’in babası burada bir dönem görev yapmış ve kendisi de buraya gönül vermiş. Bu köy çok güzel bir yer. Tuncel Kurtiz zamanında da köy büyük bir ivme kazanmış. Caz konserlerinden tutun tiyatrolara kadar hareketli bir yer imiş. Fakat Tuncel Kurtiz’in ölümünden sonra uykuya dalmış ne yazık ki…”  

Tuncel Kurtiz'in mezarının bulunduğu Çamlıbel köyünde Ayşın Aksu'nun Anka Atölyesi

Köyde bir sürü ilk

“Bana ne yapacaksın orada diyen çok oldu ancak ben hep şöyle düşünürüm, gittikleri yerin enerjisini yükseltmek insanların kendi elindedir. Köydeki dernek ile birlikte köyde antika pazarını başlattık. Ayvalık’tan sonra bölgedeki en büyük antika pazarı burada. İlk bir ay, çok çaba sarf ettim, sonra ufak tefek kırgınlıklarım oldu, o kırgınlıklar büyümeye başladı, enerjimi kendi atölyeme harcamaya karar verip kendi işime yöneldim. Sezonu çok güzel kapattım. Bu bana iyi bir moral ve işe daha da asılmak için sebep oldu.

Tuncel Kurtiz'in mezarının bulunduğu Çamlıbel köyünde Ayşın Aksu'nun Anka Atölyesi

İki Kadın Anadolu’da projesinde Çamlıbel durağı

Sezon başında yolu Armağan Portakal ile kesişiyor Ayşın Aksu’nun. Armağan ve Banu Tozluyurt İki Kadın Anadolu’da için Çamlıbel ve Kaz Dağları’nın bir kısmını yazmaya geliyorlar.  Başta bu proje için beraber yola çıktığı kişilerle yolları ayrılınca Ayşın Aksu yılmıyor ve yola birkaç dostunun da desteğini alarak tek başına devam ediyor. “İki Kadın”ı projenin gerektirdiği şekilde ağırlıyor ve Çamlıbel “İki Kadın” ile sosyal platformlarda başka bir bilinirlik kitlesine ulaşıyor.

“Bu durum bana çok büyük bir enerji verdi, burada daha çok tutunabileceğimi gösterdi. Çok doğru bir karar verdiğimi de bu sezon anladım çünkü bu sezon köye gelen herkes “onların yazdığı köy burası mı” diye soruyordu. Demek ki ben köye bir şekilde dokunmuşum” derken Ayşın Aksu’nun yüzündeki gülümseme, tam da inancı doğrultusunda yürümekten vazgeçmeyen, başarmışlığın doygunluğunu yansıtıyor.

Tuncel Kurtiz'in mezarının bulunduğu Çamlıbel köyünde Ayşın Aksu'nun Anka Atölyesi

Ya komşular?

“Bu kış sezona hazırlanırken çok sevdiğim iki kadın arkadaşım buraya geldi; biri hemen yanı başımdaki dükkâna antika mağazası ve kafe, hemen onun yanına da İstanbul’dan göç eden bir mimar arkadaşım kendi çizimlerinin olduğu bir ahşap atölyesi açtı. Köyün girişinde biz üç kadın girişimci, biraz ilerimizde başka kadın girişimciler var; biri mantı gözleme yapıyor, biri zeytinyağı sabunu yapıyor…”

Çamlıbel gerçek bir bir aradalık öyküsü olmaya başlamış gerçekten. Onlar bu köyde olmaktan yana ne kadar şanslılarsa köy de bu üç kadının burada olmasından yana bir o kadar şanslı… Çünkü bu üç kadın egolarımızı rafa kaldırıp, bu köy ve kendileri için bir şeyler yapmaya çalışıp kendileri üzerinden köyün sosyal medyasını da çok güzel yönetiyorlar.

Kurtiz’in mezarını soranlara mesaj

Köye gelip de Tuncel Kurtiz’in mezarını ziyaret edenler tam da arabalarına binecekken Ayşın Aksu’nun işletmecilik ruhu konuşmaya başlıyor. “Tuncel Kurtiz’in mezarı neden burada biliyor musunuz?” diye soruyor, merak başlıyor tabii insanlarda. Ve cevap veriyor; “çünkü öldükten sonra bile bu köye bir katkısı olsun istedi. İnin otobüsten, arabadan, bakkaldan bir sakız alın, kahvecide bir kahve için, gözlemecide bir gözleme yiyin, gidin ilerideki arkadaşımızdan el oyaları alın, benden yastık alın, yan dükkândan ahşap alın”. Bu kadar zarif

Ayşın Aksu bu konuksever köyün yerlisi sayıyor artık kendini. “Geldiğiniz yeri beğenerek geliyorsunuz, oranın doğasını, özünü bozmadan adapte olursanız herkes size kucak açar. Ben bu köye ilk geldiğimde herkese açıkça söyledim: ben artık burada doyacağım, bana sakın dışarıdan demeyin, ben buralıyım. Evet, buralıyım. Çamlıbel benim vitrinim. Çünkü çok hayalim, çok fikrim var. Çok şeyler yapasım var, yaşama sevincim var. Atölyem de benim vitrinim, kamuoyu yoklama yerim… İnsanlarla burada alışveriş dışında sohbet etmeyi de çok seviyorum. Yeni insanlarla tanışmayı, benzer yapıdaki insanları bir araya getirmeyi, güçlenerek ilerlemeyi önemsiyorum. Buraya gelen insanlar sadece bir köye geldiklerini zannederken birden bire sofistike bir ortamla, entelektüel bir ortamla karşılaşıyorlar. Bu köyde yapacak çok şey var. Mesela tam atölyemizin dükkânların tam karşısında köyün girişini tutan çok büyük bir yapı var; yarım bırakılmış bir inşaat. Bina şu an da belediyeye ait. Benim bu bina için çok güzel hayallerim var. Burası belediyenin bir sanat merkezi olsun, bir konservatuar olsun çok istiyorum. Tuncel Kurtiz ile anılan bu köyde böyle bir konservatuar olsun, Tuncel Kurtiz drama sınıfı olsun… Ali Ekber Çiçek bu bölgeye gönül vermiş bir insan; Ali Ekber Çiçek müzik odası olsun… Sabahattin Ali yazım odası olsun… Antikayla tanınmaya başlamış bu köyde şık bir sahaf kafe olsun. O sahaf kafe döner sermaye gibi konservatuarı beslesin… Gibi gibi birçok hayalim var. İnanıyorum ki hem yönetim hem de bu bölge için emek veren iş adamları bu konuda destek olacaklardır.”

Tuncel Kurtiz'in mezarının bulunduğu Çamlıbel köyünde Ayşın Aksu'nun Anka Atölyesi

Projelere destek veren iş adamları çok önemli

Bölgede çok değer bilen, vizyoner iş adamları var, değil mi?” diye soruyoruz Ayşın’a, cevaplıyor: “Tabii ki var. Mesela Ferhatoğlu Zeytincilik var, Agâh Bey çok konuda girişimcidir. Sarıkız Kaz Dağı Etnografya Müzesi, Bostancıoğlu ailesi var; Yoktan var ettiler ve değerlere sahip çıktılar. Taşçıoğlu Harfiyat Birol Kocacam var, Veli Albayrak var… Bir şeyler yapmaya başlayınca devamı gelecek diye inanıyorum. Bir vesileyle Vali Beye ulaştık ve köye davet ettim. Sağ olsunlar Kaymakamımız ile birlikte geldiler. Çok zarif bir ziyaretti. Bu hayalimden bahsettim “bu belediyenin yapacağı bir iş ama bizden istediğiniz tüm desteklerde sizleyiz” dediler. Bu da bizi cesaretlendirdi. Buraya yapılacak sanat merkezi sadece Çamlıbel’in değil tüm körfezin yararına olacak. Fikir annesi olarak bir katkım olmasından ölene dek mutluluk duyarım. Bu tarz işlerde egoların bir kenara bırakılması gerektiğini düşünüyorum eğer bu hayalim gerçekleşirse bunu sadece ben bilsem yeter benim için.”

Yolun açık olsun Anka Ayşın; beraber yol yürüyebileceğin bir sürü güzel kalpli insanla bakalım ne başlangıçlar bekliyor seni ve Çamlıbel’i.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu