CENNET MAVİSİ; ZAKYNTHOS
RÜZGARIN KIZI
GÖRKEM ŞENGÜLER
Instagram: windygorkem
Cennetin gerçekten bu dünyada olduğunu Zakynthos’ta bir kez daha anladım. Türk turistler olarak bizim pek rağbet göstermediğimiz, İtalyanların ve Asyalı turistlerin yoğun ilgiyle tercih ettiği büyük bir Yunan Adası. Kabul etmek gerekir ki Yunan halkı denizcilikte gerçekten çok iyi. O koca koca gemiler, sizi sanki birer dolmuş gibi tüm adalara rahatlıkla ulaştırabiliyor.
Alışagelmiş bir Yunan adasından çok farklı İyon Adaları arasında en büyük üçüncü ada olan Zakynthos. İtalyan kıyılarını, Alaçatı sokaklarını andıran bir havası var. Muazzam güzellikte tasarım ürünler satan dükkanları görülmeye değer. Zakynthos, nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarının da üreme alanı. Tıpkı Dalyan’da olduğu gibi.
Adaya ulaşmak için Kalamata üzerinden Kyllini’ye, feribotla bir saatlik konforlu bir yolculukla Zakynthos’a ulaşmayı planladık. Gemiyle o güzelim İyon Denizi’nden büyük büyük dalgalar eşliğinde ilerleyerek adaya yanaştık.
Gemi diyorum, çünkü bildiğiniz cruise gemiler gibiydi feribotumuz. Biz deniz yolunu tercih etsek de adada bir havalimanı var ve sürekli uçak inip kalkıyor. Sanırım en rahat ulaşım adaya Atina üzerinden uçakla gitmek.
Konaklama için çok alternatifin olduğu bir ada Zakynthos. Merkez Zante’de, 5 yıldızlı tatil köyünden tutun da küçük butik otele kadar çok seçenek var. Biz şehir merkezinde bir otelde konakladık. Türk olduğumuzu duyunca, diğer Yunan Adalarındaki Türk görmeye alışkın olan Yunan dostlardan daha çok şaşırdı Zakynthos halkı.
Akşam yemeğimizi deniz ürünlerinin muhteşem olduğu Spartacus’te yedikten sonra tıpkı çocukluğumuzdaki gibi rahatça bisiklete binip oynanabilecek meydana geldik. Denizden gelen tatlı rüzgar burada kafe ve restoranları dolduranları usul usul serinletiyor.
Ertesi gün sabah erkenden limandan satın aldığımız tekne turuyla maviliklere açıldık. Mavi ama ne mavi… Dipsiz ve ulu bir mavi.
Tekne turundan başka ulaşım olmadığı için gezebilecek en doğru yol bu. Eğlenceli Yunan ezgileri de gezi boyunca size eşlik ediyor.
Gezilecek Yerler
Navagio Plajı
Yunanca kelime anlamı “gemi enkazı” olan Navagio Plajı, Zakynthos ve Yunanistan’ın en ünlü plajlarından biri. 1980’de Türkiye’den yola çıkan Panagiotis gemisi efsaneye göre İtalyan mafyası için kaçak sigara taşırken Yunan ordusu tarafından kovalanıyormuş. Fırtınalı bir günde bu muhteşem sığ kıyıya vurmuş. Bembeyaz plaja uzanmış yatan demir yığını batık gemi buranın simgesi haline gelmiş.
Etrafını çevreleyen dik kayalıkları, altın sarısı kumu ve berrak türkuaz denizi ile Kelebekler Vadisi’ni andıran, muazzam bir yer. Tam da “anlatılmaz, yaşanır” denen tarzda.
Solomos Müzesi
Çarşının tam ortasında pastel tonlarda boyanmış, Yunan ulusal şairi Dionysios Solomos’a adanmış bu müzeyi ziyaret etmelisiniz. Müzede Solomos’a ve Zakynthos’un diğer önemli şairlerine ait portreler, el yazmaları, kitaplar ve objeler de bulunuyor.
Zakynthos Bizans Müzesi
Solomos Meydanı’nın tam ortasında ünlü Yunan ressamlarının eserlerinin de yer aldığı kocaman bir müze. İnsanı gerçekten büyülüyor.
Keri Deniz Feneri
Zakynthos şehir merkezine 20 km uzaklıkta yer alan ve adanın sembol yapılarından bri olan Keri Deniz Feneri, 1925 yılında, gemilerin geçmesine yardımcı olmak için dik bir uçurumun kenarında inşa edilmiş. Fotoğraf tutkunları için muhteşem bir nokta ve denizin kenarında yaşayan bir şaheser.
Kısa süreli bir seyahat olduğu için çok daha fazla gezebileceğim farklı noktalara gitmektense ben biraz denizin, dalgaların, muhteşem mavilerin tadını çıkartmayı seçtim. Dolu dolu mavi renge, denizlere, dalgalara, kaplumbağalara doymak istiyorsanız Zakynthos’u mutlaka deneyimlemelisiniz. Gerçekten de cenneti yaşamak ve bu güzellikleri görüp yaşayabildiğim için de Tanrı’ya şükrettiğim bir seyahat oldu Zakynthos.