Hihoho kalpleri: Senin kalbin nerede?

“Hihoho kalplerini elinize aldığınızda, onun sadece kasnağa geçirilmiş kumaş parçasından ibaret olmadığını hissedeceksiniz. O minicik kalpler, gitmek istediğin yerdeyse eğer, parmaklarınızı üstünde gezdirdiğinde, sokaklarında dolaştığını hissettirecek size. Ya da burnunuzda tüten memleket  kokusunu… Unutamadığınız  yerler, unutamadığınız kalpler ve sizi unutamayanlar için bu kalpler…”

Hihoho Consept markasının sahibi Demet Günaydınlar Hihoho kalplerini böyle anlatıyor. Ham ahşap kasnağa gerilmiş kumaş dünya haritası üzerine işlediği kalplerle sadece duvarları değil anıları, düşleri de ısıtıyor.

İyi insanların, ayrıntıya önem verenlerin, anlam arayanların, hâlâ nezakete inananların, dinlerken karşısındakinin gözlerinin içine bakanların, karşısındaki seviyor diye pişirenlerin aynı çemberde döndüğünü düşünenlerden biri olan Demet Günaydınlar, bu çemberdeki herkese inanıyor ve gizli bir şifreyi paylaşırcasına birbirini bakışlardan anladıklarını düşünüyor.

Hihoho kalpleri, sadece yapılmış olmak için yapılmadığından, alınmış olmak için alınan hediyelerden olmayacak Demet’e göre. Çünkü o “Biz bizim gibi düşünen, sevginin ince şeylerin, gözle değil gönül gözüyle görenin, sevgiye inananların, dünyayı güzellik kurtaracak diyenlerin tercihiyiz. İyi ki de öyleyiz” diyor Hihoho ve Demet’i anlatırken.

“Mutlu et kendini” mottosuyla yola çıkarken tek bir şeyi hedeflemiş Demet Günaydınlar; insan birini sevdiğini ve onu önemsediğini ancak son anda değil, önceden düşünülmüş, kişiye özel hazırlanmış bir hediye ile ifade edebilir. Büyük sevgileri anlatabilmenin yolu küçük ve özenli dokunuşlardan geçer derler ya, işte bu minicik kalpler de armağan edilen kişilerin bazen anılarına, bazen de hayallerine dokunuyor duygusal temaslarla. Hihoho kalpleri “kalbin neredeyse oraya işlenir”.

Hihoho’nun hikayesi

Demet Günaydınlar İzmir’de yaşayan, 44 yaşında, 2 çocuk annesi, güler yüzlü ve neşeli bir kadın. Kelimelerin gücüne inanan, edebiyat düşkünü, satır aralarına ve anılara değer veren, hayallerinin peşinde koşanların tutkunu bir kadın. “Samimiyet” kelimesine takık. Kendini farklı bir şeylerle ifade etmenin o bir türlü tutulamayan heyecanını bastırmaya çalışırken de o gün geliveriyor.

Uzun süredir katılmayı istediği GKG Kurucusu Ülkü Hür’ün “Fotografik Hatıralar – Workshop”una 4 Eylül günü katılıyor. Türkiye’de kendi oluşturduğu projeleri hayata geçirmeyi isteyen, ya da var olan işlerin daha iyi hale nasıl getirebilineceğine ilişkin bir eğitim programı. Katılımcılar sadece kadınlardan oluşabiliyor. Demet Günaydınlar da 4 Eylül günü, hayallerini simgeleyen kağıt kayıklarını, haritalı kasnaklarını, dünya küresini, vazgeçemediği pötikareli defterini sepetine doldurup Urla’daki bu atölyeye katılıyor. Çoktandır açıp beklemeye aldığı “Hihoho Concept” sayfası da uslu uslu duruyor bir kenarda.

Kendisi için çok özel olan o günkü ilk konuşması aklında hep; “Hayat hikayelerden oluşur. Sen de kendi hikayeni sen yazmalısın. Bazen bir hayalin peşinden gidersin, varmaktan çok o yürüdüğün yollarla geçen yıllarda olmak keyif verir.” Yanında götürdüğü sepet instagram sayfasındaki ilk post oluveriyor.

İz bırakmak önemli

“Hihoho yıllardır düşündüğüm, kafamın içinde dönüp duran, hep yapmak isteyip cesaret edemediğim, söylemek, yaşamak, iz bırakmak istediğim bir projeydi. Hayat bulması için beklemesi gerekliydi; ağır ağır pişmesi, demlenmesi, yenilecek kıvama gelmesi için. Öyle de oldu. Her şeyin bir zamanı olduğuna çok inanıyorum. Haritalar hep ilgimi çekmiştir, neden diye düşündüğümde sevdiğim birçok şeyle bağlantılı olduğunu keşfediyorum yeni yeni. Eski binaları severim, Arnavut kaldırımlı sokakları, ahşap panjurlu pencereleri, tarih kokan, içinde yaşanmışlık duygusunu hissettiren evleri, yolları, eski kitapçıları severim. Dünyada görmek istediğim şehirler var; sokaklar, pencereler, evler var… Onları fotoğraflamayı seviyorum. Yeni insanlarla tanışmayı, hayatlarına karşıdan bakmayı önemsiyorum. Bu tanışmalar insanın kendisini tanımasını da daha güçlendiriyor. Büyük resimde yaşadığın yeri görmek, aslında ne kadar da küçük ve önemsiz, sıradan olduğunu hatırlatıyor. Böylelikle egodan da kurtuluyor insan.”

Hihoho Consept markasının sahibi Demet Günaydınlar

Son söz…

Kim bilir nerdesin, ne haldesin, yollar nasıl kesişir, bilinmez. Ama her şey sen hazır olduğunda bulur seni. Bu yüzden nerede olursan ol, sen hep bir şeyler için hazır ol. Ve mutlu et kendini… Teşekkürler Demet Günaydınlar; bizi incelikli ve özel hediyeliklerle kalplere dokunma imkanı sunduğun için.