Sibel KÖROĞLU
MegaPlus Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
“Sofra Muhabbeti”nin ilk konukları İzmir Tekstil dünyasından üç kıymetli isim. Erkek Houte Couture’ün duayeni METİN KÖK, Kanaviçe Abiye’nin sahibi RAMAZAN TOKA, Duman Modellik Ajansının sahibi , koreograf SERKAN DUMAN. Buluşma mekanımız, Kordon’da uzun yıllardan beri hizmet veren BARYUM BALIK. Ferah dekoru, kaliteli hizmet anlayışı ve lezzetli mutfağı nedeniyle tercih ettiğimiz Baryum Balık’ta harika bir sofra ile muhabbetimize başladık.
Konuklarımız tekstil sektöründen olmasına rağmen, içinde bulunduğumuz ortam dolayısıyla muhabbete yemek ile ilgili konuşarak başladık.
Sibel Köroğlu: Hoş geldiniz ilk konuklarımız. Yemekle aranız nasıl?
Metin Kök: Süper. Güzel yemek yemeyi, hatta yapmayı seviyorum. Eşim çok güzel yemek yapar. Baba tarafım Arap kökenli, anne tarafımsa Trakyalı. Annem Trakyalı olmasına rağmen baba tarafımın lezzetlerine çok uygun yemek yapar. Arap mutfağının lezzetlerini severek yaptığı için biz de o lezzetlerle büyüdük.
Sibel Önbaş: Aslında çok farklı iki yemek kültürü.
Metin Kök: Evet. Bizde daha çok et ağırlıklı yemekler yapılır. Ben de babama çekmişim. Bu nedenle en çok et ağırlıklı yemekler yaparım. Ama masa düzenine de çok önem veririm.
Serkan Duman: Ben balıkçıyım. Ama yapmam; hanımı izlemeyi tercih ediyorum.
Sibel Önbaş: Hiç mi mutfağa girmezsiniz?
Serkan Duman: Hiç. Ama arada eserse kahvaltı hazırlamayı seviyorum.
Sibel Köroğlu: Ya siz Ramazan Bey, hangi konuda uzmansınız? Yemek yiyenlerden mi, yapanlardan mı?
Ramazan Toka: Ben yapmayı seviyorum, yemeyi değil.
Metin Kök: Zaten fiziğinden belli oluyor, çubuk kraker gibi adamsın.
Ramazan Toka: Midem hassas, o nedenle. Biz Konyalıyız ama ben Ege mutfağını çok severim. 11 yaşından beri İzmir’deyim. Özellikle zeytinyağlıları çok severim. Sebze ağırlıklı beslenmek benim vazgeçilmezim oldu.
Metin Kök: Soframızda zeytinyağlı olmazsa olmaz.
Ramazan Toka: Enginar, barbunya, bezelye bizim bölgelerde yok, bu lezzetlerle İzmir’de tanıştık. İzmir bu konuda çok zengin.
Sibel Köroğlu: Yemekten yeterince konuştuk, modaya geçelim artık değil mi? Moda hayatımızın neredeyse yemek kadar vazgeçilmezi. Bu yıl defilelerde neler izleyeceğiz Serkan Duman? Projeler neler?
Serkan Duman: İzmir’de şu anda Mavibahçede’ki bir defileye hazırlanıyoruz. 29 Ekim’de Cumhuriyet bayramı özel defilesini yapmış olacağız. Hemen ardından IF WEEDİNG var; Avrupa’nın en büyük gelinlik ve abiye fuarı. 22-25 Ocak tarihlerinde. Bu fuara yurt içi ve yurt dışı katılımcılardan ciddi talep var.
Sibel Köroğlu: Kanaviçe olarak siz de fuarda mısınız Ramazan Bey?
Ramazan Toka: Yer sıkıntısı olduğu için henüz net değil katılım durumumuz. Ama isteğimiz var. Biz Avrupa’yı ne yazık ki geriden takip ediyoruz. Söz konusu fuarın olduğu tarihte Avrupa’da sezon geçmiş oluyor ve biz bir sene sonra için model sunuyoruz. IF WEEDİNG Fuarı’nın Şubat ayı gibi yanlış bir zamanda yapılması bizim için avantaj olacakken dezavantaja dönüşüyor. Dünyadaki firmalar alımlarını bitirdikten sonra biz piyasaya çıkıyoruz. Halbuki tarih değişikliği yapılıp Avrupa takvimine uygun bir zamanda olsa bu fuar, Avrupa gelinlik ve abiye modasına biz yön vermiş oluruz ki bu da ülkemiz için son derece prestijli ve kazançlı bir adım olur.
Metin Kök: Ben çok katılımcı bir firma değilim ama İzmir ve ülkemiz açısından baktığımızda bu fuarın tarih konusu önemli bir konu. İzmir’de üretim yapıyoruz ama ne yazık ki dış dünyaya satışımız İstanbul’dan oluyor. Avrupa ayarında tasarım modeller yaratırken, Avrupa pazarına giremiyoruz. Ağırlıklı satışlarımız Ortadoğu ülkelerine. Konuyla ilgili olarak İZFAŞ ile ciddi bir ARGE yapmamız gerektiği inancındayım. Çünkü hedef kitle olarak Avrupa ülkelerinde görünemiyoruz.
Sibel Köroğlu: Son yıllarda özellikle damatlıklarda bir değişim başladı sanki, değil mi Metin Bey?
Metin Toka: Damatlıklarda ben hâlâ koyu renk seviyorum ve beyaz damatlık sevmem. Çünkü o gecenin uçuşan meleği gelindir. Son yıllarda damatlık konusunda desen ve renkler ortaya çıktı. Artık damatlar da çok uyumlu bu konuda; “Hiç renkli giymem” diyen damatlarımız bile renkli giyinmeye başladılar. Damat o ortamda gelinin tamamlayıcısı olmalı diye görüyorum ben.
Sibel Önbaş: İzmir damatları renge uyum sağladı diyorsunuz…
Metin Kök: İzmir bu konuda çok açık. Ege’nin diğer illerinden de bu konuda talepler alıyoruz.
Sibel Köroğlu: Eskiden damatlar siyah takım elbise alırlardı, yakaları saten olurdu bu takımların. Düğünden sonra yakaları çıkartıp normal takım elbise olarak giymeye devam ederlerdi.
Metin Kök: Aynen. Ama o eskiden olurdu. Gelinler bir sene öncesinden hazırlanmaya başlarlar, damatlıklar ise son on beş güne kalırdı. Artık hepsi değişti. Damatlar da düğünleri için özel hazırlanıyorlar.
Sibel Önbaş: Baryum Balık’ın bizim için hazırladığı güzel ikramlardan da tadalım ama sevgili konuklar. Muhabbetimiz, Sofra Muhabbeti.
Sibel Köroğlu: Bu mekanı çok severim; bu nedenle ilk buluşma burada olsun istedim. Aslında annem çok sever. Mekan Baryum Balık’a dönüştüğünden beri yani son dört yıldır doğum günlerini hep burada kutlamak ister. Lezzetlerine bayılır ama işletmecisi Fezair Taşçı’yı çok sever.
Metin Kök: Ben de burayı çok seviyorum; çok sıcak, bildik bir isim. Aynı isimle ama farklı lezzetlerle devam etmesi beni mutlu ediyor. Aslında burayı en çok seven kişilerden biri de geçenlerde kaybettiğimiz Esat Ağabeyimizdi (Esat Ünlü). Bu vesileyle kendisini rahmetle analım.
Sibel Köroğlu: Metin Bey siz tam bir Göztepelisiniz sanırım; telefon kılıfınıza kadar her şey Göztepe.
Metin Kök: Tabbbbi ki…
Sibel Köroğlu: Kesssiiiiin…
Serkan Duman: Ben koyu Beşiktaşlıyım.
Ramazan Toka: Ben Galatasaraylıyım.
Sibel Köroğlu: Ne güzel; mekanımızda da hepimizin tuttuğu takımların renkleriyle oluşmuş şahane bir hava var. Metin Bey, benim Göztepe ile ilgili bir hayalim var. Zamanı gelince sizden destek istiyorum.
Metin Kök: Göztepe için yapılan her projeye varım. Şu anda birinci ligdeki tek İzmir takımı. El ele vermemiz gerekli; sadece Göztepe adına değil, tüm İzmir adına. Mesela bu yıl Göztepe ne güzel bir tanıtım yaptı Rıza Kocaoğlu ile. Çukur dizisindeki Aliço’dan bilirsiniz.
Sibel Köroğlu: Dizi izliyorsunuz o halde.
Metin Kök: Çok izlemem ama bu ara Ege’nin Hamsisi diye bir dizi var, keyifle izliyorum. Şiveleri hoşuma gidiyor.
Ramazan Toka: Şiveler ve atışmalar benim de çok hoşuma gidiyor.
Serkan Duman: Kadro da çok başarılı.
Sibel Önbaş: Meslekte kaç yıl geçti Metin Bey?
Metin Kök: 1979 yılında adım attım. Tam alaylıyım.
Ramazan Toka: Ben de on bir yaşında sektöre girdim ama ilk işim ısmarlama erkek terzisinde çalışmaktı.
Serkan Duman: Metin Bey, Ramazan Bey’den bomba bir haber geldi.
Metin Kök: Pardon kaçırdım, neymiş o bomba?
Ramazan Toka: Çıraklık ve kalfalık dönemimi erkek giyiminde yaşadım. Sonrasında konfeksiyon dönemleri geldi ve bizi de içine çekti. Derinin parladığı zamanlardı; altı yedi yıl kadar deri işi yaptık. Sonrasında gelinliğe doğru ilerledik. İyi ki de gelinliği tercih etmişiz. On beş yıldır kardeşim Saadettin Toka ile beraber kendi işimizi yapıyoruz.
Metin Kök: Benim de pişmanlığımdır gelinlik işine girmemiş olmak. Hatta döpiyesler, tayyörler; kadın giyimi çok doğurgan. Çok zevkli. Mesela yıllar önce abiye işine de girmemiş olduğuma pişmanım.
Sibel Köroğlu: Terzi kendi söküğünü dikemez diyorlar, siz ne dersiniz?
Ramazan Toka: Kesinlikle öyle. Mesela pantolon alırım, sektörde olmama rağmen paçalarını terziye yaptırtırım.
Metin Kök: İnanılmaz doğru bir atasözü; boşuna söylenmemiş.
Serkan Duman: Benim tüm bu işlerimi sağ olsun bir şekilde eşim hallediyor.
Sibel Köroğlu: Bak, başkası olsa buna biraz kızarım her şeyi hanıma yaptırıyor diye ama Sevgili Serkan gerçekten de çok çalışıyor ve birçok değerli projede de yer alıyor. Koreografi dünyasının yıldızı O. Peki Serkan Duman kaç yıldır sektörde?
Serkan Duman: Ben mesleğe önce mankenlikle başladım. Aynı zamanda kreatif direktörlük de yapıyordum. Beş yıl amatör olarak çalıştım, ardından koreograf olarak profesyonelliğe geçtim. Kardeşim Gökhan da mankenlik yapmaya başlayınca Duman Ajans bünyesinde birlikte yürümeye başladık. Türkiye’de ve yurt dışında birçok markanın ve ünlü moda tasarımcının defilelerini gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz Türkiye’yi Avrupai çizgilerle en iyi şekilde sahnede yansıtıp farklı sahne tasarımlarına imza atmak.
Sibel Köroğlu: Bu ilk sohbeti sizler gibi enerjisi yüksek, mesleğinin erbabı kişilerle gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz. Sadece sektörel konularda değil, farklı farklı konulardan muhabbet etmek de çok keyifli oldu. MEGAPLUS sayfalarında sizlerle olmak bizim için çok değerli. Teşekkür ediyoruz.