Birbirlerinin gözlerine aşkla bakan, 8 yıllık birlikteliklerinin üzerine bugün de birbirlerinden bahsederken “iyi ki” sözcüğünü dillerinden düşürmeyen, aşkın sonsuzluğuna olan inancımızı kuvvetlendiren örnek bir çift: Habibe & Serkan Duman çifti… Aşklarının meyvesi olan dünyalar tatlısı kızları Alya ile birlikteliklerini taçlandırmaktan büyük bir keyif duyuyorlar ve bu da aşklarını daha anlamlı kılıyor. Bu ay, herkesi imrendiren mutluluklarının sonsuz olmasını dilediğimiz Habibe & Serkan Duman çifti ile aşklarını konuştuk.
Aşk zamanla biter mi, biterse neye dönüşür?
Habibe Duman: Herkesten duyabileceğiniz klasik bir cümle var, aşk biter sevgiye dönüşür fakat ben böyle düşünmüyorum. Aşk; hayat ortağınızın size sunduğu en etkili terapidir. Bitmez aksine her geçen gün yenilenir.
Serkan Duman: Aşkın ömrü 3 yıldır 5 yıldır diye bir şey söyleyemem ancak samimiyet ve içtenlik olduğu sürece aşk sonsuza dek devam eder.
Aşkınızın hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?
Habibe Duman: Serkan’ın yaptığı bir defilede model olarak bulunuyordum, ilk karşılaşmamız böyle gerçekleşti. İşteki disiplinine, duruşuna ve karakterine hayranlığımla başladı aslında her şey. Hırsı, pes etmeyişi beni ona daha da yakınlaştırdı. Hangi kadın hoşlanmaz ki kendisine bıkmadan jestler, sürprizler yapan bir adamdan… İlişkimiz başladığında ona olan heyecanımla birlikte saygım da çok büyüdü ve çok şanslıyım ki 8 yıl sonra iyi ki demeye devam edebiliyorum…
Serkan Duman: Aslında ben ilk görüşte etkilendim diyebilirim. Eşimle tanıştığımız anda güzel bir ilişkimiz olabileceğini hissettim. Onu tanımak ve her yönünü keşfetmek istedim. Habibe benim diğer yarım ve ben onunla tamamlandım. Hafızam sadece onunla meşguldü, sanki onun dışında kimseye ihtiyacım yokmuş hissini yaşatıyordu bana. Ve bu kadar zaman geçmesine rağmen çok net söyleyebilirim ki, eşim benim en büyük şansım!
İnsanın âşık olduğu kişiyle çalışması nasıl oluyor?
Habibe Duman: Aslında zor bir durum. Biz bu durumu şöyle kolaylaştırdık benim bir butiğim var ve meşguliyetimi daha çok bu işe ayırıyorum. Fakat gerek podyumda gerekse izlerken alkışlayarak eşimin yaptığı tüm defilelerde yanında oluyorum. Çünkü onun başarısıyla gururlanmak hoşuma gidiyor.
Serkan Duman: Eşim en büyük destekçim. Eşlerin düzenli olarak her gün iş ortamında birlikte çalışmaları benim tercihim olmayabilir. Bana onunla sohbet etmek ilham veriyor, onun görüşlerini fikirlerini dikkate alıyorum. Dolayısıyla manevi desteği benim için yeterli. Her şey profesyonellik çerçevesinde yapıldığı için problem yok, defile günü ben koreografım, eşim ise model.
Aşkınızın meyvesi doğduktan sonra değişim oldu mu?
Habibe Duman: Evet, müthiş bir değişim oluyor, bağlılık artıyor. Birbirimiz için daha çok kaygılanıyoruz çünkü ortak bir canımız var ve onun ikimize de ihtiyacı var. Çocukla birlikte hayat daha eğlenceli bir hal alıyor.
Serkan Duman: Yorumlanamayacak kadar olağan üstü bir duygu… Kızım hayatımı daha anlamlı kıldı. Daha duygulu ve daha kontrollü bir adam oldum. İnsanın başına gelebilecek en güzel değişim sebebi diyebiliriz.
Eşinin gözlerine bak ve aşkla ilgili bir şey söyle…
Habibe Duman: İyi ki sen!
Serkan Duman: Nefes!
Aşkına hazırladığın sofrada olmazsa olmazın nedir?
Habibe Duman: Yemek yapmayı seviyorum, sofrada benim olmazsa olmazım; sunum. Yapılan yemek ne olursa olsun masada sunumum görsel bir show haline gelir. Doymayan ve çok iştahlı bir eşim var o yüzden mutfakta gereğinden fazla zaman geçiriyorum.
Serkan Duman: Sanırım mutfakta eşimi yemek yaparken izlemek daha çok hoşuma gidiyor. Habibe sürprizlerden çok hoşlanıyor yemek ve masa düzeniyle çok alakasız biriyim ama onu mutlu etmek için bazen sürpriz kahvaltılar da hazırlamıyor değilim. Böyle bir durumda olmazsa olmazım ise tabağının, bardağının altlarına küçük küçük anlamlı notlar yazıp bırakmak diyebilirim.
Gözünün önüne dünya haritasını getirdiğinde aşkını nereye götürmek isterdin?
Habibe Duman: Çok gelişmiş şehirlerden ziyade alışılmışlardan daha farklı kültürde bir yere gitmek isterim. Tayland Phuket adası olabilir mesela…
Serkan Duman: Bu aralar çok sık söylüyor, Tayland Phuket adasına gitmek istiyor, oraya götürürdüm.
Photographer: İzmir Doğum Hikayesi – Dilek Karakaş
Make up: Filiz Koruyan
Plato: Ayşe Hanım Konağı – Urla