Haber: Esat Erçetingöz
İlhan Pınar, Kilizman Yayınevi ve Kemeraltı’ndaki Sahaf İlhan Kitabevi’nin sahibi… 90’lı yılların başından beri yürüttüğü araştırmalarla, ürettiği yayınlarla şehrin önde gelen araştırmacı yazarlarından, bellek arkeologlarından biri. 35 yıla 34 kitap sığdıracak kadar üretken ve hâlâ “Bir kitap arkadan geliyorum” diyecek kadar da mütevazı…
16. Yüzyıldan itibaren Avrupa’da Türklerle ilgili yayınlanmış kitapları, İzmir ile ilgili seyahatnameleri, monografileri, seyahat rehberleri, incelemeleri, haritaları, gravürleri ve illüstrasyonları topluyor. Bugüne kadar yedisi İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı’ndan olmak üzere, 34 kitabı yayınlanmış. Konstantaniye Haberleri, Tarih ve Toplum, Toplumsal Tarih ve Kebikeç gibi süreli yayınlara çok sayıda yazı yazmış, yazdıklarını da söyleşilerde ve konferanslarda dile getirmiş İlhan Pınar.
İlhan Pınar ile tanışıklığımız, Şair ve Kent Araştırmacısı Cem Seyhun Ünbay’la birlikte Akademi Kemeraltı’nda düzenledikleri “Kemeraltı Söyleşileri”nde başladı. Bugüne kadar konusunda uzman birçok kişiyi konuk ettikleri 20’yi aşkın söyleşi yaptılar. Ve ben de bu söyleşilerden pek çoğuna konuk oldum.
İzmir’i keşfetmeden Akdeniz’e açılırsanız, yüzemezsiniz
İlhan Pınar’a göre “Yaşadıkları şehrin tarihini bilmeyenler, onu sadece tüketir…”
Kentlilerin belleğin peşine düşmek için duyduğu ilgisizlik hep üzmüştür yazarı… “Kentlilerin bu bilgilerden haberi bile yok. İzmir’in belleğine kafa yoran da yok zaten.” diyor haklı olarak.
Ve devam ediyor;
“İzmir’in çok dillendirildiği ve övgüyle söz edildiği zengin tarihinin henüz yazılmadığını söyleyebilirim. Biz henüz bütüncül bir İzmir tarihini sağlıklı olarak yazamamışken, lokal ve mahalle tarihlerini yazmaya başlayan kentlerin çok arkasından gitmekte olmamız üzücü ve yaralayıcıdır.
Örneğin; tünellerle gündeme gelen ve kentin önemli lokasyonlarından olan Damlacık ve Değirmentepe üzerine yazılmış bir cümle dahi bulamazsınız. Ne yazılı olarak, ne de araştırma anlamında 19. yüzyılda yapılan çalışmaların çok gerisindeyiz. Yani demek istediğim 19. yüzyıldan bize kentle ilgili aktarılanların dahi arkasından yetişemiyoruz. Bu kentin tarihi için Avusturyalı Baron Anton Prokeschvon Osten’in, Georg Weber’in, Aristoteles Frontier’in ve diğerlerinin yaptıklarını ve bu kentin belleğine katkılarını algılamadan, ortaya koymadan ve hakkını teslim etmeden pek mesafe alabileceğimiz zannetmiyorum. İzmir’i keşfetmeden Akdeniz’e açılırsanız, yüzemezsiniz! Tarih bilinçtir; kent aidiyettir.
20. Yüzyıl’da kentteki en büyük keşfimiz Agora’dır! O da biliyorsun bir sel felaketi sonrası kendiliğinden olmuştur. 18 ve 19. Yüzyıllarda Stephan Schulz ve GeorgWeber’in bize aktardığı Sütveren Meryem/PanaghiaGalatoussa’yı biz daha geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkarabildik…
Elbette yazılan ve okunan bir kent olmadığı çok açıktır. Kentte doğru dürüst bir yayınevinin olmadığı, hasbel kader kentle ilgili basılan 1000 tane kitabın tüketilemediği bir kentin yazılıp okunduğundan söz edebilir miyiz? Kentle ilgili bir bilgi üzerinden tartışma yaparak doğruya erişebileceğiniz bir platform bile yoktur. Kaldı ki, kentin ne doğru dürüst bir envanteri ne de bir arşivi söz konusudur…”
Ona hak vermemek mümkün mü? Peki, kimdir İlhan Pınar?
Biraz da İlhan Pınar
Araştırmacı, yazar, çevirmen, yayıncı İlhan Pınar 28 Haziran 1958 Selçuk doğumlu. İlk (İsmetpaşa İlkokulu), orta (Hürriyet Erkek Ortaokulu) ve lise tahsilini (İzmir Atatürk Lisesi) İzmir’de tamamladıktan sonra Ağustos 1980’de tedavi amacıyla Berlin’e gitti. Burada bir süre makine teknisyeni olarak çalıştı ve çevirmenlik yaptı. Yanı sıra 90’lı yılların hemen başında yayınlamaya başladığı araştırmaların arşivini oluşturmaya başladı. Türkiye’ye döndükten sonra Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde iktisat bölümünü bitirdi.
Özellikle seyyahlar, seyahatnameler ve 16. Yüzyıl’dan itibaren Türklerle ilgili Avrupa’da yayınlanmış kitaplar üzerine araştırmalar yapmaya; İzmir ve Anadolu ilgili Avrupa’da yayınlanmış seyahatname, monografi, seyahat rehberi, araştırma, inceleme, harita, gravür, illüstrasyon toplamaya başladı. Bu konularla ilgili zengin bir kitap, harita ve görsel arşiv oluşturdu.
80’li yılları araştırmayla geçiren Pınar, 90’lı yıllarda bu araştırmaların sonuçlarını yayınlamaya başladı. Bugüne kadar 7’si İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı dizisinden olmak üzere 34 kitabı yayınlandı. Konstantıniyye Haberleri, Tarih ve Toplum, Toplumsal Tarih ve Kebikeç gibi süreli yayınlarda çok sayıda yayınlanmış yazısı bulunmaktadır.
Kilizman Yayıncılık ve Reklamcılık adlı şirketin ve bu şirketin bünyesindeki Kilizman Yayınevi’nin sahibidir.
Yayınlanmış Kitapları ve Çalışmaları:
-5 kitaptan oluşan ve 17. Yüzyıl’dan 20. Yüzyıl’a kadar uzanan “Gezginlerin Gözüyle İzmir” serisi, Akademi Kitabevi, İZMİR
-İsveçli bir kadın yazarın Prenses Mirza Rıza Han Arfa adıyla 1920’li yıllarda yayınladığı ve 8 kadın özelinde İstanbul’u anlattığı “Minareler Şehrinin Kadınları” adlı kitabın çevirisi, Selis Yayınları.
-Tanzimat Dönemi sadrazamlarından Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa’nın üvey oğlu Kıbrıslızade Binbaşı Osman Bey’in 1830-80 tarihlerini kapsayan ve 1881 yılında yayınlanan hatıratının çevirisi (115 yıl sonra ilk defa Türkçeye çevrilmiştir), Akademi Kitabevi, İZMİR
-Manisa, Edirne, Kütahya, Ankara, İstanbul, Antalya, Trabzon, Diyarbakır, Konya ve İzmir’den oluşan “19. yy. Anadolu Şehirleri” derlemesi, Akademi Kitabevi, İZMİR
-Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Müze Şehir: Diyarbakır” adlı kitaba “Gezginlerin Gözüyle Diyarbakır” adlı bölümle katkıda bulunmuştur.
-Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun İzmir Başkonsolosu Karl von Scherzer’in yayınladığı İzmir’in şimdilik bilinen ilk monografisi “İzmir 1873”ün çevirisi, İBB, 2001 İzmir.
–“Efsanelerdeki İzmir”; 19. yy.daki Eski Smyrna üzerine araştırma ve inceleme. İBB, 2002 İzmir.
–“Hacılar, Seyyahlar, Misyonerler ve İzmir”, Yabancıların Gözüyle Osmanlı Dönemi’nde İzmir: 1608-1918. İBB, 2001 İzmir.
– “İzmir’in Suyolları” (Türkçe-Almanca), İBB, 2011 İzmir.
–“İzmir Yazıları-1”, İBB, 2012 İzmir.
–“Osmanlı Dönemi’nde İzmir’de Alman İzleri” İBB, 2012 İzmir.