Tarım konusunda uzun yıllardır verdiği emek ve kazandığı uzmanlığıyla bu alanda yol göstericilerden biri olan Gazeteci Ali Ekber Yıldırım’ın tarım politikalarını, uygulamaları, Türkiye’nin potansiyeli ve geleceğine ilişkin çözüm yollarını ele aldığı ‘Üretme Tüket’ adlı kitabı çıktı. SİA Yayınevi’nden çıkan kitapta tarımda, gıdada, kırsal yapıda yaşananlarla ilgili bir kesit sunan Yıldırım, kırsaldaki çözülme ve oluşan yeni yapıyı, uygulanan politikaların yarattığı tahribatı, ithalatı, ürün bazında değerlendirmeleri, gıda, GDO, organik tarım, hayvancılık, kooperatifçilik, iklim değişikliğinin etkileri gibi çeşitli konulardaki gelişmeleri yazdı.
“Zengin toprakların fakir insanları olmayı hak etmiyoruz” diyerek, tarımı ve kırsalı bekleyen en büyük tehlikenin, üreticinin vasfını yitirerek tüketici konumuna geçmesi olduğuna dikkat çeken Yıldırım, bu durumu kendi ifadeleriyle şöyle dile getiriyor; “Bugün köylerde, kırsalda çiftçiler üretimden çekiliyor. Şehirdekiler gibi tüketici konumuna geçiyor. Köylere şehirden ambalajında yumurta, yoğurt, peynir, süt gidiyor. Manav sebze, meyve götürüyor. Pazar kurulan köyler var. Yani bizim üretim yapmasını beklediğimiz kırsalda yaşayanlar da bizler gibi tüketici oluyor. Çıkış yolu, öncelikle orta ve uzun vadeli, stratejileri belirlenmiş ulusal bir tarım politikasıyla üretimin planlanması, havza modelinin gerçek anlamda uygulanması, ekilmeyen tarım arazilerinin ekilerek üretimin artırılmasından geçiyor. Kısacası çiftçinin yeniden üretim yapmasını sağlayacak, gelir getiren üretim modellerinin yaşama geçirilmesi gerekiyor. Bunun ön koşullarından birisi çiftçinin üretim yaparken para kazanmasıdır. Çiftçi para kazanırsa üretimi sürdürür, ithalata gerek kalmaz… İnanıyorum ki, ülke yararına doğru politikalarla, çevreyle dost üretimle Türkiye’nin çıkış yolu tarımda olacaktır. Zengin toprakların, fakir insanları olmayı hak etmiyoruz. Karamsar değil, umutluyuz. Umudumuz, tarımda sahip olduğumuz zenginlik ve insanlarımızdır.”